İster her gün karşılaştıkları iş zorlukları, ister bazı büyük travmatik deneyimler olsun, herkes hayatta bazı dönüm noktaları ve dönüşlerle karşılaşacaktır. Farklı stresleri ve yaşam geçişlerini ne kadar iyi sindirip bunlara uyum sağlayabileceğimizi belirlemenin anahtarı zihinsel dayanıklılığımızdır. Bu aynı zamanda kalbi güçlü olan bir insanın mutlaka sahip olacağı bir yetenektir.
Zihinsel dayanıklılık nedir?
Amerikan Psikoloji Derneği’ne göre psikologlar, dayanıklılığı, yaşamın her yönünden kaynaklanan zorluklar, travma ve önemli stres kaynakları gibi deneyimlere uyum sağlama yeteneği olarak tanımlıyor. Stres kaynakları şunları içerebilir: aile çatışması, ilişki sorunları, ciddi sağlık sorunları, çalışma ortamı ve mali stres.
Eğer bir kişi zihinsel dayanıklılığa sahipse, zor deneyimlerden sonra ‘kendini toparlama’ yeteneğine sahiptir ve bununla birlikte önemli bir kişisel gelişim de yaşayacaktır. Ve eğer kişi bu yeteneğe sahip olmaya devam edebilirse, bu insanların büyümeye ve hayatta ilerlemeye devam etmelerine ve yüksek ve düşük farklı zorluklardan geçmelerine olanak tanıyacaktır.
Zihinsel dayanıklılık ne değildir?
Artık zihinsel dayanıklılığın ne olduğunu biliyoruz, ancak aslında daha fazla bilmemiz gereken şey, zihinsel dayanıklılığın ne olmadığıdır.
Pek çok insanın şöyle bir efsanesi vardır: ‘Kalbi güçlü olan insanlar gözyaşı dökmez.’ Zihinsel dayanıklılığı güçlü olan insanların kalplerinin yıkılmaz olduğuna ve onların kalplerine kimsenin dokunamayacağına inanırlar. Psikoterapist Amy Morin bunun yanlış olduğunu açıkça belirtiyor. İşte onun yaygın yanılgılarından dördü.
❓ Efsane 1: “Zihinsel dayanıklılık doğuştandır.”
Aslında yeni doğmuş bir bebeğin ayakta durma gücü olmadığı gibi, hiç kimse de dış dünyanın zararlarına dayanabilecek kadar güçlü bir iç güce sahip olarak doğmaz. Ancak tıpkı yeni doğmuş bir bebek gibi herkes bilişsel, duygusal ve davranışsal becerileri geliştirerek ‘zihinsel kas’ geliştirebilir. Ve spor salonuna giden herkes gibi, zihinsel olarak daha güçlü olmak zaman ve pratik gerektirir.
❓Yanlış Anlama 2: “Zihinsel dayanıklılık = psikolojik sıkıntı ya da ruh sağlığı sorunu yaşamamak ya da yaşamamak”
Akıl sağlığı ve dayanıklılık tamamen farklı iki şeydir, ancak çoğu insan genellikle düşük bir noktada olduklarında veya duygusal bir hastalıktan muzdarip olduklarında zihinsel olarak dayanıklı olamayacaklarını varsayarlar. Bu tamamen büyük bir yanlış anlama.
Aslında çok güçlü kalplere sahip pek çok insan, aslında bir süre kalpleriyle ve hayatlarıyla mücadele etmiştir. Nasıl ki herkes egzersiz yoluyla daha güçlü kaslara sahip olabiliyorsa, ruh hali hastalığı ya da diğer psikolojik sıkıntılardan muzdarip olup olmadığına bakılmaksızın herkes zihinsel dayanıklılığını güçlendirebilir.
❓Yanlış Anlama 3: ‘Zihinsel dayanıklılık sayesinde başkalarından yardım istemene gerek kalmaz.’
❓Yanlış Anlama 4: “Zihinsel dayanıklılık = duygusal bir yanının olmaması”
Zihinsel dayanıklılığınızı nasıl güçlendirirsiniz?
Tıpkı vücudumuz gibi, zihinsel dayanıklılık da genetik faktörlere rağmen beslenme yoluyla geliştirilebilir. Zihinsel dayanıklılığı güçlendirmenin birkaç yolunu kısaca tanıtın.
- İnsanlarla bağlantı kurun
- Dışsal olaylara bakış açınızı değiştirin
- Kendinize dikkat edin ve iyi bakın
Çözüm
Kim olursanız olun, hayatın aksiliklerle ve zorluklarla karşılaşması kaçınılmazdır. İnternete istediğimiz gibi isimsiz mesajlar bırakabildiğimiz bu çağda, kendimize saklasak bile hayatımızın bir noktasında başkalarının kötü niyetine maruz kalabiliriz.
Bu zamanlarda zihinsel dayanıklılık çok önemlidir. Yeterince kalın bir kalkan oluşturmamıza yardımcı olabilir, kalplerimizi hayattaki en iyi ödüllerin yanı sıra en kötü taciz ve saldırılara dayanacak kadar güçlü hale getirebilir.
Kendinizi şu an olduğunuz gibi kabul etmeye ve gelecekteki stres ve aksiliklere karşı kendinizi daha iyi hazırlamaya başladınız mı?
Bu makaleye bağlantı: https://m.psyctest.cn/article/VMGYPdA1/
Orijinal makalenin yeniden basılması durumunda lütfen bu bağlantıda yazarını ve kaynağını belirtiniz.