Toplum karmaşık ve acımasız bir arenadır ve her gün çeşitli zorluklarla ve zorluklarla karşı karşıya kalırız. Bazen başkaları tarafından adil olmayan bir muameleye maruz kalıyoruz, hatta kötü niyetli saldırılara maruz kalıyoruz. Böyle bir ortamda kendinizi nasıl koruyabilir ve toplumdan dayak yememek için ne yapabilirsiniz? Aşağıda özetlediğim 10 pratik öneri var, umarım işinize yarar.
- Kıt değer yaratın. Bir organizasyonda başkalarının size güvenebilmesi ve güvenebilmesi için vazgeçilmez olmanız gerekir. Mesleki beceriler, benzersiz içgörüler, önemli kaynaklar vb. gibi başkaları tarafından değiştirilmesi zor olan bazı değerleri sağlamanız gerekir. Aynı zamanda bağımsızlığınızı korumalı, başkalarına çok fazla güvenmekten kaçınmalı ve değişikliklere her an yanıt vermeye hazır olmalısınız.
- Geçerli bilgiler toplayın. Bilgi güçtür. Endüstri dinamikleri, pazar eğilimleri, rakip durumları vb. gibi çeşitli yararlı bilgileri bilinçli olarak toplamanız ve düzenlemeniz gerekir. Başkalarıyla iletişim kurarken bilgi avantajlarınızı uygun şekilde göstermelisiniz, böylece başkalarının sizin bilgili ve değerli olduğunuzu hissetmesi sağlanır. Bu sayede daha fazla fırsat yakalayabilir ve bazı risklerden kaçınabilirsiniz.
- Anti-Duygusal İçgüdü. Duygular insanın en büyük zayıflığıdır. Çoğu zaman duygularımıza kapılırız ve mantıksız kararlar veririz. Örneğin eleştiri duyduğunuzda çürütmek istersiniz, övgü duyduğunuzda şişirilirsiniz, karşı cinsten güzel bir üye gördüğünüzde kendinize hakim olmakta zorluk çekersiniz, reklam gördüğünüzde satın almak istersiniz vs. Bu içgüdüler bizi mantıksız hale getirebilir ve başımızı belaya sokabilir. Bu nedenle duygularımızı kontrol etmeyi ve onlar tarafından yönlendirilmemeyi öğrenmeliyiz.
- Karar verme süreci yavaştır. Kararlar kaderimizi etkileyen önemli faktörlerdir. Çoğu zaman yanlış kararlar veririz çünkü hızlı sonuçlara ulaşmaya hevesliyiz. Örneğin, yatırım yaparken yüksek getiri elde etmek için açgözlü olursunuz ve riskleri görmezden gelirsiniz; aşık olduğunuzda eksiklikleri görmezden gelirsiniz, çalışırken körü körüne iş değiştirir ve olasılıkları görmezden gelirsiniz vb. Bu kararlar bizim için önemli kayıplara neden olabilir. Bu nedenle önemli kararlar alırken düşünmeye daha fazla zaman ayırmalıyız. Başkalarını da içeriyorsa onlarla daha fazla iletişim kurabilir ve onların fikirlerini dinleyebiliriz. Bu şekilde daha güvenilir kararlar verebiliriz.
- Karanlık kurallara aşinadır. Örgütlerde, örgütün işleyişini ve çıkar dağılımını etkileyebilecek bazı gizli kurallar her zaman vardır. Bu karanlık kuralları anlamazsak onlardan zarar görebiliriz. Örneğin çeşitli süreçleri kim geliştirdi? Bu süreçlerin ardındaki çıkarlar nelerdir? Nihai karar alma ve mali güç kimin elinde? Bunun arkasında kimin bağlantısı var? Kim nihai sonucun ötesinde şeyler yapmaya alışkındır? Bu konular keşfetmemizi ve anlamamızı gerektirir.
- Kurallarla karşılık verin. Başkaları tarafından tacize uğradığımızda veya saldırıya uğradığımızda, başkalarının bize zorbalık yapmasına izin veremeyiz ve körü körüne karşılık veremeyiz. Kendimizi korumak için kuralları ve disiplinleri iyi kullanmalıyız. Örneğin, biri sizi taciz ederse, delilleri saklayabilir ve bir dahaki sefere bunu tekrar yaparsa onu korkutabilirsiniz. Bu şekilde, onun beladan kurtulmasına ve kendinizin belaya girmesinden kaçınmasına yardımcı olabilirsiniz.
- Çeşitli dopamin kaynakları. Dopamin bizi mutlu eden bir nörotransmitterdir. Tek bir dopamin kaynağımız varsa o kaynak tarafından kontrol ediliyor olabiliriz. Örneğin birçok insan karşı cins tarafından yönlendirilir çünkü sadece karşı cins onlara büyük mutluluk hissettirir. Ancak bu kişi iş hayatında, eğlencede, yemekte, sinemada vs. dopaminden keyif alabiliyorsa kolayca kontrol edilemeyecektir. . Bu nedenle bizi mutlu eden şeyleri daha çok bulmamız ve dopamin kaynaklarımızı çeşitlendirmemiz gerekiyor.
- Simülasyon alıştırmaları yapın. Çoğu zaman, hazırlıklı olmadığımız için kritik anlarda başarısız oluruz. Mesela ertesi gün önemli bir konuşma yapmamız gerekiyordu, ne söyleyeceğimizi, nasıl söyleyeceğimizi önceden düşünmemiştik. Sonuç olarak sahnede o kadar gergindik ki konuşamadık. . Simülasyon uygulamasıyla bu tür durumların önüne geçilebilir. Önceden ne yapmak istediğimizi düşünebilir ve ardından bunu zihinsel veya sözlü olarak simüle ederek herhangi bir sorun olup olmadığını ve nasıl iyileştirebileceğimizi görebiliriz. Bu şekilde performansımızı ve güvenimizi artırabiliriz.
- Kişisel hedeflere odaklanın. Toplumda yaşarken her türlü insan ve şeyle karşılaşacağız. Bazı insanlar bize olumlu yorum ve destek verecek, bazıları ise olumsuz yorum ve engellerle karşılaşacak. Bu dış seslere kapılmamalıyız ve kendi hedeflerimize odaklanmalıyız. Ne istediğimizi, neyi neden yaptığımızı ve bizim için en önemli şeyin ne olduğunu bilmemiz gerekir. O halde enerjimizi ve zamanımızı bu işlere ayırmalı, gereksiz değerlendirmelere aldırış etmemeliyiz.
- Daha fazla bilgi edinin. Bilgi en güçlü silahımızdır. Yalnızca sürekli olarak yeni bilgiler öğrenerek kendimizi açık fikirli ve ilerici tutabiliriz. Çeşitli alanlardaki en son gelişmeleri ve en iyi uygulamaları anlamak için daha değerli kitaplar, makaleler, raporlar vb. okumalıyız. Ayrıca benzersiz içgörülere sahip insanlarla daha fazla iletişim kurmamız, onların fikir ve deneyimlerini dinlememiz gerekiyor. Bu şekilde ufkumuzu genişletebilir, seviyemizi geliştirebiliriz.
Bunlar toplumda dayak yemeyi nasıl önleyeceğinize dair 10 pratik ipucu. Umarım bundan faydalanabilir ve toplumda sorunsuz ve daha ileriye ilerleyebilirsiniz!
Bu makaleye bağlantı: https://m.psyctest.cn/article/DWx0WR5y/
Orijinal makalenin yeniden basılması durumunda lütfen bu bağlantıda yazarını ve kaynağını belirtiniz.