‘Seks’ her zaman gizemli ve hassas bir konu olmuştur ve ‘seks’ bir çiftin hayatında da çok önemlidir.
Hayatta hangi cinsel tipe aitsiniz? Bunu ‘bahar rüyaları’ görmekten anlayabilirsiniz.
‘Afrodizyak’ çok tuhaf bir psikolojik ve fizyolojik olgudur.
Freud bunu ‘Rüyaların Yorumu’ adlı kitabında defalarca açıklamış ve sıklıkla sıradan görünen bir rüyayı cinsel sembollerle dolu bir rüyaya dönüştürmüştür.
Şöyle konuştu: ‘Bazı görünüşte masum rüyaların sadece cinsel sahnelerin başlangıcı olduğuna inanıyoruz.’ Çünkü rüyayı gören kişinin cinsel arzusu günlük yaşamda bastırılır, ancak yine de rüya olarak ortaya çıkabilmesi için rüyada sansürden geçmesi gerekir. Bu nedenle ’testi geçmek’ için semboller veya kılık değiştirmeler kullanmak zorundayız.
Freud, diş çekmek, dağlara tırmanmak, merdivenlerden inip çıkmak, ata binmek, sobalar, odalar, kutular vb. gibi her türlü tuhaf cinsel sembolü önerdi. Bu davranışların veya nesnelerin ortaya çıkışına genellikle zevk eşlik eder ve erkek rüya görenler gece emisyonları nedeniyle uyanabilirler. ‘Bahar Rüyası’ resmen ‘Islak Rüya’ oldu.
Öte yandan, zaman değiştikçe cinsel arzuyu simgeleyen nesneler veya davranışlar da değişmektedir. Örneğin, yeni spor arabalar her zaman erkek gücünün sembolü olarak görülmüştür, dolayısıyla rüyalarda cinsel arzuyu ve cinsel yeteneği de temsil edebilirler. Spor arabalarda olduğu gibi uçaklarda da aynı şey geçerli.
Ayrıca cinsel isteğin doğrudan ya da dolaylı olarak ifade edilmesi de rüyayı gören kişinin cinsel tutumuna bağlıdır. Muhafazakar insanlar cinsel davranışları belirsiz yollarla sembolize etme eğilimindeyken, açık insanlar cinsel dürtülerini basit ve düzgün bir şekilde açığa çıkarmak için doğrudan rüyaları kullanırlar.
Dolayısıyla ‘bahar rüyaları’ndaki değişiklikler kişisel cinsel tutumlardan etkilenir ve rüyaların dili daha karmaşık ve doğrulanması zorlaşır. Sonuç olarak ‘bahar rüyaları’nın hiçbir izi kalmaz ve kimse gerçekleştiğini bilmez.