Başkalarının beğenilerini neden önemsiyoruz?
Sık sık sosyal medyada kendinize ait fotoğraf, metin veya video yayınlıyor ve daha sonra başkalarından beğeni, yorum veya ilgi görmeyi mi bekliyorsunuz? Bu sayıların değerinizi ve popülerliğinizi yansıttığını düşünüyor musunuz? Olumsuz geri bildirim aldığınız için hayal kırıklığına mı uğruyorsunuz veya kızıyor musunuz? Cevabınız evet ise yalnız değilsiniz. Bu makalede, sosyal medyanın ruhlarımız üzerindeki etkisini ve neden başkalarından onay ve kabul görmeyi bu kadar istediğimizi inceleyeceğiz.
Hepimiz bir gruba ait olmak isteriz
Sosyal medya, hayatlarımızı dünyanın her yerindeki insanlarla paylaşmamıza olanak tanıyan yeni gelişen bir ortamdır. Ancak bu paylaşma motivasyonu yeni bir şey değil. Antik çağlardan günümüze kadar insanoğlu güçlü bir aidiyet duygusuna, yani bir grubun parçası olma ve başkalarından tanınma ve saygı görme isteğine sahip olmuştur. Bu ait olma duygusu, hayatta kalmamızda ve ürememizde önemli rol oynayan temel bir insan ihtiyacıdır. Antik çağda, bir gruba ait olmak güvenlik duygumuzu ve kaynaklara erişimimizi geliştirirken, potansiyel eşlerimiz tarafından kabul edilmek üreme yeteneğimizi artırıyordu.
Beynimiz sosyal geri bildirimlere duyarlıdır
Sosyal geri bildirime verdiğimiz önem sadece tarihimizden değil aynı zamanda biyolojimizden de kaynaklanmaktadır. Bilimsel araştırmalar beynimizin sosyal bilgileri işleyen ve değerlendiren özel bir ağa sahip olduğunu buldu. Beğeni, iltifat veya teşvik gibi olumlu sosyal geri bildirimler aldığımızda bu ağ, ödül merkezlerimizi harekete geçirerek kendimizi mutlu ve tatmin olmuş hissetmemizi sağlar. Eleştiri, alay veya reddedilme gibi olumsuz sosyal geri bildirimler aldığımızda bu ağ, acı merkezlerimizi harekete geçirerek kendimizi üzgün ve depresif hissetmemize neden olur. Bu ağ yaşamımız boyunca var olur, hatta çocukluğumuzda bile oluşur. Üstelik bu ağ çevremizden etkilenir, yani etrafımızdaki insanlar ve nesneler duyarlılığımızı ve sosyal geri bildirimlere tepkimizi etkiler.
Reddedilmeye misillemede bulunacağız
Sosyal geri bildirimlere olan duyarlılığımız davranışlarımıza da yansıyor. Başkaları bizi beğendiğinde sadece mutlu olmakla kalmıyoruz, aynı zamanda başkaları bizi sevmediğinde de öfkeleniyoruz. Hatta bazı kişilerde uzun süre zorbalığa maruz kalma ve dışlanma sonucunda şiddet ve intikam eğilimleri bile gelişebilir. Örneğin, bazı okul saldırganları akranları tarafından istismara maruz kalmıştır. Kısa süreli bir reddedilme bile bizi daha agresif hale getirebilir. Bize olumsuz geri bildirimde bulunan kişiye misilleme yapma fırsatımız olursa, bunu yapmaya daha yatkın oluruz. Ancak beynimizin frontal korteks adı verilen bölgesine bağlı olan saldırganlığımızı da kontrol etme yeteneğimiz var. Bu alan dürtülerimizi ve duygularımızı bastırmamıza yardımcı olarak bizi daha rasyonel ve sakin kılar. Bazı çalışmalar bu bölgeyi uyarmanın saldırgan davranışlarımızı azaltabileceğini buldu.
Sosyal medya iki ucu keskin bir kılıçtır
Dolayısıyla sosyal medyadaki tüm çabalarımız aslında aidiyet duygumuzu tatmin etmek içindir. Sosyal medya toplumdaki statümüzü göstermenin yeni bir yoludur. Gerçek hayattaki sosyal etkileşimlerden daha hızlı, daha basit ve daha doğrudandır. Nature Communications’ın yakın tarihli bir makalesi, bu güçlü medyanın beynimiz üzerindeki etkisini tartışıyor; Eveline Crone ve Elly Konijn, sosyal medya üzerine gelecekte yapılacak bilimsel araştırmalara olan ihtiyacın altını çiziyor. İnternet daha fazla insana erişmemizi sağlıyor, bu da arkadaş edinmek ve görünürlük kazanmak için daha fazla fırsata sahip olduğumuz anlamına geliyor… ama aynı zamanda reddedilme ve saldırıya uğrama riskimizin de daha fazla olduğu anlamına geliyor. Umarım bu makale beğeninizi kazanır ve sosyal medya hakkında daha derin bir anlayışa sahip olmanızı sağlar!
Ücretsiz çevrimiçi psikolojik test
Eğlenceli test: Popülerlik seviyenizi test etmek ister misiniz?
Test adresi: www.psyctest.cn/t/2axv2Bx8/
Bu makaleye bağlantı: https://m.psyctest.cn/article/0rdBrKdv/
Orijinal makalenin yeniden basılması durumunda lütfen bu bağlantıda yazarını ve kaynağını belirtiniz.