Eğer biri bir şeyi başarmak ya da başarılı bir yaşam sürmek istiyorsa, hedefler belirlemelidir. Hedefler sayesinde sıkı çalışmamız daha pratik ve anlamlı olacak ve hedeflerimize ulaşma sürecinde daha fazla başarı duygusuna sahip olacağız.
Hedef belirlemek aynı zamanda yaşamda ve işte daha fazla motivasyon yaratır. Tıpkı bir büyüteci tutup güneşte salladığınızda hiçbir şey olmayacağı gibi, büyüteci bir hedefe odaklarsanız ısınır, hatta hedefi ateşler.
Antik ve modern zamanlara bakıldığında, yurtiçinde ve yurtdışında tüm büyük figürlerin ortak noktası güçlü bir özgüvendir. Mao Zedong, Kızıl Ordu’nun en zayıf olduğu dönemde ’tek bir kıvılcımın bir çayır yangını başlatabileceği’ sonucunu ortaya koydu. Kendine olan güveni, güçlü rüzgarlar ve dalgalar altında ‘rahat bir yürüyüş yapmaktan daha iyi’ olmasını sağladı. İkinci Dünya Savaşı sırasında Amerika Birleşik Devletleri Başkanı olan Roosevelt, çocuk felci hastasıydı ve kendine olan güveni, hayatı boyunca bağımlı olduğu tekerlekli sandalyeyi başkanlık tahtına çevirmesini sağladı. Büyük mucit Edison’un özgüveni, on bin başarısızlığa pes etmeden dayanmasını sağladı ve sonunda elektrik ışığını icat etti. Büyük müzisyen Beethoven çocukluğundan beri müziği seviyordu ancak öğretmeni onun işitme duyusunun zayıf olduğunu düşündü ve bu nedenle müzik yeteneğinin olmadığı sonucuna vardı. Kendine olan güveni sayesinde en büyük müzisyenlerden biri oldu ve işitme duyusunu tamamen kaybettikten sonra bile en güzel müzik eserlerini yazdı.
Kendine güveni olmayan insanların da ortak bir yanı vardır: gösterişçilik ve gösterişçilik. Örneğin, başkalarıyla kıyaslamak için kişinin lüks evler, arabalar satın almak ve tasarım kıyafetler giymek için borç alması gerekir. Kendinizi tanıtırken konumunuzu veya unvanınızı kasıtlı olarak abartın.
Batılılar bir atasözüne inanır: ‘Kalbinin büyüklüğü, başarının büyüklüğüdür.’
Ne kadar başarılı olabileceğinizi bilmek ister misiniz? Testi yaptıktan sonra bileceksiniz.